VE SEVDA... VE ZULÜM... VE HAYAT

almanak20001Sürgündeyse insan, ülkesi başkentidir

Tanyerlerinin

Ardı arkası olmayan boşlukların

Ve, cenin mavisi nehirlerin sesiyle dolu

Ülkesinde şiirse insan

Ay ana lambasını söndürene dek

Düşe yazar bütün şafakları

Ve yaşar kendi tanyerini

Ülkemizin mavi gözlü, ince tanyeri, sesimizi yeryüzüne taşıyan şair. Dünya şiirinin Türkiyeli büyük ustası...

“Denizde balık kokusu

döşemelerde tahtakurularıyla gelir

Haydarpaşa Garı’na bahar” dediğin günler geride  kaldı.

Hayli zamandır gar modern bir hal aldı.

Lokantasında, muharir Hasan Şevket’ler kalemi köleliğe, kemliğe işleyenlere kahrederek ve hırçınlaşarak rakı içmiyorlar artık. Dürüst olan yazarların çoğu, elbette senin Hasan Şevket gibi yoksul ve içli. Bu yüzden, bugün de okunur senin dizelerin:

“Ben hiçbir şey diyemiyorum.

Şu tabakta bir dilim beyaz peynir var

ben onu bile yemiyorum

yiyemiyorum yani

ikinci dilime çıkışmıyor param.”

Günümüzde, muhabirin de muharirin de muhiti değişti. Türkiye’yi kara yolu mezarları ve barlar sardı. Trenler, Nazım Hikmet, trenler geriye itildi, zararı bize kaldı.

“Memleketimden İnsan Manzaraları,” elbette bir çok yüzüyle yine bu gardan görünüyor. İşte, Kayserili Gülderen Topuz oğlunu askere gönderiyor. Örtmüş başörtüsü tüm yüzünü, sade gözleri açıkta. Ütülü mendille silmiyor ama gözyaşını; ıslanıp yarısı erimiş kağıt mendili ezerek parmaklarıyla, birkaç aylık hasrete el sallıyor.

Ek bilgiler

  • Yazar: Tevfik Taş
  • Yıl: 2001
Ara...